deryayla

Archive for Ağustos 2008

>
Peygamber efendimiz (s.a.v.), Ramazan-ı şerifin fazileti hakkında buyuruyor ki:

(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayı gelince, �Hayır ehli, hayra koş, şer ehli, kötülüklerden el çek� denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.) [Taberani]

(Ramazan gelince, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]

(Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]

(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrası, ancak oruçlular içindir.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Kur�an-ı kerim Ramazanda indi. Kadir gecesi bu aydadır. Ramazan-ı şerifte iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama� vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur.

Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]

(Ramazan orucunu farz bilip, sevap bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]

(Ramazan orucunu tutup ölen mümin, Cennete girer.) [Deylemi]

(Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, �Ben oruçluyum� deyin!) [Buhari]

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizi)

Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz.

TÜM MÜSLÜMAN ALEMİNE HAYIRLI VE BEREKETLİ RAMAZANLAR DİLERİM…

>
Evet bende sobelendim nihayet,canım arkadaşım EGELİtarafından sobelendim,öncelikle arkadaşıma çok teşekkür ederim,hemen başlayalım elimiz erdiğince
cevap vermeye…..

1) Blog yazmaya ilk defa nasıl başladın ?

İnanın çok faal bir insan olmama rağmen blogtan haberim yoktu,beraber çalıştığım arkadaşım Aysel başlamıştı,banada o anlattı ve ben dururmuyum büyük bir hevesle 28.04.2008’de bloğumu açarak ilk kez sizlerle buluştum…

2)Blog yazılarının konusunun belli bir çizgide olması için caba gösteriyormusun ? yoksa içinde geldiği gibimi yazıyorsun ?

Ah canlarım öyle özel şeyler yazmakla uğraşacak inanın hiç vaktim yok,hem doğal olmak
içinden gelenleri yazmak bence en doğrusu…

3) Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceksin ?

Fırsatım oldukça,ellerim tuttukça ve gözlerim gördükçe…

4)Blog yazmak senin için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?

Asla bloğumla uğraşırken inanın iş yorgunluğumu atıyorum,tatil dönüşü biriken işlerimi toparlamak adına biraz da olsa boşverdimsede aslında içim içimi yiyor,tüm
dostlarımı özlüyürum,salon takımlarınada bu ara biraz ağırlık verdim,yakında sizlerinde beğenisine sunacağım….

5)Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor musun?

Gün içinde vaktim olmuyor açıkçası sabah koyuluyorum işe akşam anca bitiyor,eve geldi
ğimde oğlanlardan fırsat bulur bulmaz birşeyler yazamasamda en azından tüm dostları ziyeret ediyorum.Aslında bazı dostlara kırgınım benim sürekli uğradığım ama bana uğra
mayan dostlarım var:)))

Sanırım bu kadar yeter……Ben de arkadaşım,canikom FERZAN‘ı sobeliyorum….

SOBE……

>
29.08.1990-29.08.2008

Sevgi ,saygı,huzur ve mutluluk dolu 18 senemizi geride bıraktık.Bu yola çıkışımızın bugün 19.senesi…
Ne kadar çabuk geçti seneler ama ALLAHIMA ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ eşimi çıkardı karşıma kendimi çok şanslı sayıyorum.Bu 18 senede acısıyla,tatlısıyla ne günler yaşamışız,mutluluğumuzun ve evliliğimizin meyveleri olan oğullarımız Çağkan ve Burak…
Onlar doğduktan sonra hayat daha güzelleşti,sanırım hepimiz için öyledir,RABBİM HEPİMİZİN MUTLULUĞUNU DAİM ETSİN….
Annemi kaybedip evimize üvey anne gelince tüm hayatımız altüst olmuştu,evde huzur yoktu bende çalışmaya başlamıştım.
Hani derler ya kısmetin seni bulur eşimde bir tanıdık vasıtasıyla Adanadan gelerek aynı
iş yerinde çalışmaya başladı.İş arkadaşlığımız,saygı ve sevgi çerçevesinde mutlu bir evliliğe yol açtı.
Bence sağlam evliliklerin çoğu iş arkadaşlığıyla,başlayarak hayat arkadaşlığına açılan evlilikler….
İş arkadaşı olarak birbirinizin tüm huylarını,değer verdiği,sevip sevmediği şeyleri öğreniyorsunuz….
Allahım tüm bekarlara hayırlı evlilikler nasip etsin….
Bizede nice 19.seneler inşallah beraber,sağlıkla,sıhhatle,evlatlarımızla,sevdiklerimizle….

>Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itsenizde çeksenizde kapanmaları zorlaşır:
Kapınızın, çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.

* Baş ağrısı için:
Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin.(Birkaç tane)

* Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.

* Sarap şiselerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için:
Mantarı kaynar suyun içine atın.

* İçkilere güzel tat ve görüntü vermek için:
Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun.

* Buz dondururken:
Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür.Kaynamış suda oksijen azalır.
Buda buzun mat görünmemesini sağlar.

* Dişlerinizi doğal temizleyin:
Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra dişlerinizi fırçalayın.

* Küçük yanıklar için:
Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun. Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.

* Ağız kokusu için:
Kahve çekirdeği çiğneyin.

* Arı, sivri sinek sokmalarına karşı:
Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehiri alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.

* Fermuarlar sıkışırsa:
Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.

* Gözlük camları:
Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.

* Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa:
Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır.

* Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denedinizmi

* Çicekleriniz için:
Haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.

* Gülleriniz boyunlarını bükerse:
İlk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.

* Saksı çiçekleriniz için :
Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yokedersiniz.

* Kapılarınızı vs. cila yaparken :
Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.

* Akü Başları oksitlenirse :
Cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz

* İskambil kağıtlarını :
Kolonya ile silip yumuşak bir bezle kurulayın.

* Fareleri kaçırmak için :
Nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.

* Boya fırçaları sertleşmiş ise :
Kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.

* Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa :
Asetonla silin

* Mangal ızgaranızı temizlemek zordur :
Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın birmüddet sonra sertleşmis artıkların yumuşadığını göreceksiniz.

* Boya kokusunu gidermek için :
İki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunuda kokulu odaya koyun.

* Cam kırıklarını :
Temizlersiniz fakat kıymıkları göremessiniz bunuda temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir.

* Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için :
Biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın

* Balıklı tava kokusu :
Tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.

* Kesik Limonu nasıl saklarsınız :
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.

* Ampülün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.

* Patates haşlarken :
Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz.patatesler daha çabuk pişerler aynı zamanda

PRATİK EV BİLGİLERİ….

Ezilmiş Halılar
Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için, ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin. bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın. Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse biraz da fırçalayabilirsiniz.

Çiçekleriniz Bozuluyorsa
Evinizdeki çiçekler bazen böcek yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar.

Koltukların Tozunu Alırken
Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın. Tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışacaından hem oda tozlanmaz, hem de eşyalarınız tertemiz olur.

Güvelerden Kurtulmak İçin
Güvelerin dolaplarınızı istila etmelerini önlemek için, büyükçe bir portakal alın, üzerine kabuğu görünmeyecek kadar sık biçimde karanfil batırın. Bu karanfilli portakalı giyecek dolabınıza ya da sandığın bir köşesine koyun. Böylece güveleri giyecek dolaplarınızdan uzak tutmuş olursunuz.

Tahta Kapı ve Çerçeve Temizliği
Ellerinizin beyaz veya açık renge boyanmış kapı ve tahtalar üzerinde nasıl kötü izler bıraktığını bilirsiniz. Tahta eşyalar böyle kirlendiği zaman yapacağınız işlem şundan ibaret: Çiğ bir patatesi ortadan ikiye bölün ve lekeli yere hafifçe sürün. Lekeler hemen yok olacak ve eşya eski haline dönecektir. Ayrıca tahta eşyayı temizlemek için şu yöntem de çok etkilidir. İki çorba kaşığı çayı kaynar su içine atın. Su soğuduktan sora renkli kapı veya tahta eşyayı sünger yardımıyla bu su ile yıkayın. Yuşak bir bezle kurutun.

Paslı Eşyalar
Makas ve bıçaklardaki pas lekesini çıkarmak için en iyi çare gazdır. Pas olan yeri birkaç defa gaza batırılmış bir bezle silin. Sonra da yünlü bir kumaş parçasıyla kurulayın.

Kahve Dökülürse
Üzerinize veya halıya kahve dökülürse, lekeyi soğuk suyla ıslattıktan sonra hemen birkaç damla gliserin ile çitileyin.

Çivi Çakmak İçin
Duvara büyük çivileri çakmak hiç de kolay değildir. İnsanı oldukça uğraştırır ve sıvanın dökülmesine de neden olabilir. Bunu önlemek için çiviyi çakmadan önce sabuna bulayın. Böylece çivi duvara kolayca girer.

>Evet dostlarım çoğumuzun küçüklük yıllarına götürmek istiyorum sizleri,benim gibi 68 kuşağı ve öncesi eminim hatırlayacak.
Yeni kuşakta ki kardeşlerimde görmüş olacak…
Hey gidi eski günler hey…









>Merhaba dostlarım 20 günlük bir ayrılıktan sonra aranıza yeniden döndüm,hepinizi çok özledim.Yokluğumda bloğumu ziyaret edip mesaj bırakan dostlarıma ayrıca çok teşekkür ederim

Senenin yorgunluğunu atacak ve sizlerle paylaşacak bir tatil geçiremedim maalesef,maddi sorunlar tatil yapmama olanak vermedi.İnşallah nasip olurda seneye biryerlere tatile gidebilirsem sizlere anlatacağım çok şeylerim olur sanırım.

20 günlük iznimde çok özlediğim ADANA’ma gittim,orda ki dostlarımı gördüm sizlere güzel Adana’mın birkaç fotoğrafını göstermek isterim.

MUHTEŞEM ATATÜRK PARKINDAN BİRKAÇ KARE…

Atatürk Parkı muhteşem büyük bir park bir tarafı Gazipaşa Bulvarı,diğer tarafı Atatürk Caddesi muheteşem binalar arasında şehrin merkezinde bir park.Tıpkı Amerikada’ki Central Park gibi….








SABANCI MERKEZ PARKI…

Bu park dünyanın sayılı büyük parklarından minyatür trenlerle gezdiriliyor.

DİLBERLER SEKİSİ…

Baraj gölü kenarında yürüyüş parkuru…

SABANCI MERKEZ PARKI GECE GÖRÜNÜŞÜ…

SEYHAN BARAJ GÖLÜ….

ATATÜRK EVİ…..

Önderimiz M. Kemal Atatürk’ün Adana’yı ziyaretleri esnasında misafir oldukları iki katlı konak Adana’nın ileri gelen ailelerinden Ramazanoğullarına aittir. Halk arasında Suphi Paşa Konağı olarak da bilinmektedir. Konak 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. Osmanlı mimarisinin ilginç bir örneğini oluşturan bina iki katlı olup ahşap yığma tarzda yapılmıştır. Kayalıbağ semtindeki konak sahipleri tarafından bir süre terk edilerek boş bırakılmış ve daha sonra binada çeşitli resmi kuruluşlar görev yapmışlardır. Suphi Paşa Konağı zamanın 6. Kolordu Komutanı Sayın Korgeneral Bedrettin Demirel tarafından Atatürk Müzesi yaptırma derneğinin öncülüğünde Adana halkının katkılarıyla onarılmış ve kamulaştırılarak 1976 yılı Ağustos ayında Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak düzenlenmiştir. Müzenin açılışı Ulu Önderimizin 100. doğum yıldönümü olan 19 Mayıs 1981 tarihinde yapılmıştır. Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra Adana’ya yedi kez gelmiştir. 15 Mart 1923 tarihinde Adana’ya geldiğinde Atatürk ve eşi Latife Hanım bu konakta misafir edilmiştir. Atatürk 1925 yılındaki Adana’yı ziyaretlerinde de bu konakta kalmıştır.

Müzedeki odalar şu şekilde düzenlenmiştir:

Üst kat ; yatak, çalışma, basın, oturma, banyo, tuvalet, mücahitler, Hatay Silah, yaver ve Kuva-i Milliye odası adı altında düzenlenmiş ve çeşitli eşyalar ve belgeler sergilenmiştir. Binanın alt katında ise idare, bilimsel çalışma odalarıyla kütüphane, garaj ve mutfak bulunmaktadır. Kütüphanede 1969 adet Osmanlıca ve Türkçe değerli kitaplar bulunmaktadır. Müze ayrıca 17 ciltlik Yeni Adana ile Çukurova Türksözü Dirlik gazeteleri koleksiyonuna sahiptir.

ATAMIZA AİT TABANCA VE KILIÇLAR…

YATAK ODASI…

OTURMA ODASI…

ÇALIŞMA ODASI…

>
Canım Dostlarım;

Uzun ve yorucu bir çalışma dönemi sonrası benimde dinlenme zamanım geldi,çattı..Sizlerle tanışalı henüz 4 ay olmasına rağmen,benim için çok önemli dostluklar edindim.Acı,tatlı birçok anıyı beraberce paylaştık,yedik ve içtik =)
Sizlerden ortalama 20 gün kadar ayrı kalacağım..Emin olun hepinizi çok özleyeceğim.Bu 4 aylık zaman zarfında birçok dostumu tatil’e uğurladım,karşıladım..Şimdi sıra benim tatilime geldi..Bu süreç içerisinde ben olmasamda bloğuma uğrayacak veya uğramayacak tüm dostlarıma sonsuz sevgilerimi gönderiyorum..

Bloğuma Müzik Yerleştirmeme YArdımcı Olan Canım YOSUNBUKA’cığıma binlerce teşekkür ederim.Ben Adana’ya gidiyorum.Çok özledim oraları.Adana’yı tombukcum’da çok sevmiş.Onun için de gezeceğim.Bilgisayar bulabilirsem daima sizlerle olacağım..

HEPİNİZİ KOCAMAN SEVİYORUM DOSTLARIM..HEPİNİZİ SEVGİYLE KUCAKLAYARAK ÖPÜYORUM.SEVGİLERİMLE…BENİ ÖZLEYİN ANACIM =)

>
MALZEMESİ

500 gr.un 1 kahve fincanı toz maya 1 çay bardağı ılık su 2 adet yumurta 2 çorba kaşığı margarin
Yarım su bardağından biraz fazla pudra şekeri 1 çay kaşığı mahlep
Bir tutam tuz
Üzerine 1 yumurta sarısı

YAPILIŞI

Unu bir kabın içine eleyip,ortasını açın.Mayayı koyup,ılık suyun yarısıyla iyice ezin ve 2 dakika bekleyin.Ardından üzerine 2 adet yumurtayı,margarini,pudra şe
kerini ve mahlepi ekleyin.Kalan suyu ve tuzu koyuphamuru,kulak memesi yumuşaklığında yoğurun.
Üzerini örtüp ılık bir yerde 15 dakika dinlendirin.Mayalanan hamuru 3 parçaya
bölün.Bu parçaları,kenarları ince,ortası kalın çubuklar haline getirin.Sonra üç
çubuğun uçlarını birleştirip,diğer kısımları gevşekçe saç örgüsü şeklinde sarın.Hafifçe yağlanmış tepsiye alıp,10 dakika daha dinlendirin.Fırına vermeden
önce,üzerine yumurta sarısını sürün.Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 30 dakika pişirin.

AFİYET OLSUN…..

(Canlarım bu tarifi sofra dergisinden alarak denedim ve şiddetler tavsiye ederim.)


Blog Stats

  • 147.021 hits

En Fazla Tıklananlar

  • Hiçbiri